Deprem sonrası uzmanlardan ‘inşaat’ uyarısı
KAHRAMANMARAŞ merkezli depremlerin ardından İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, olası afet risklerine karşı 1/1000 ölçekli yerleşim haritalarının hazırlanması gerektiğini söyledi. bilimden yararlanarak en kısa zamanda DEÜ Su Kaynakları İdaresi ve Su Kaynaklı Doğal Afetler Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUMER) Kontrol Müdürü İnşaat Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Fıstıkoğlu da tarım alanlarının yapılaşmaya açılmasının olumsuz etkilerinin görüldüğünü belirtti. SÜMER Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Celalettin Şimşek ise, “Depremden sonra yeni yapılaşmalar yapılacağı için kayalık topraklara yönelmeliyiz” dedi.
Türkiye’nin Doğu, Güneydoğu, Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz bölgeleri, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerle sarsıldı. Depremler yıkım, ölüm ve yaralanmalara neden oldu. Depremin ardından DEÜ DAUM Başkanı ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, DEÜ Su Kaynakları İdaresi ve SÜMER Müdürü, İnşaat Yüksek Mühendisi Prof. yıkıcı depremin ardından. prof. Hasan Sözbilir, yıkımın yüksek olduğu il, ilçe, köy ve mahalleler düzeyinde, makro ölçekten mikrobölge ölçeğine kadar doğru yerleşim açısından jeolojik-jeoteknik ve zemin etütlerinin yapılması gerektiğini söyledi.
‘BIRAK BİLİM KONUŞSUN, NEREYE YERLEŞECEĞİMİZE KARAR VER’Prof. Dr. Sözbilir, bu çalışmalarda her türlü afet tehlikesine karşı; sel, kütle hareketi, heyelan, yüzey faylanması, tehlike oluşumuna yakınlık gibi doğal afet tehlike derecesini gösteren 1/1000 ölçekli yerleşime uygunluk haritalarının çok hızlı ve en doğru biçimde üretilmesi gerektiğine dikkat çekti. bilimsel kontrol sistemi Buradan elde edilen sonuçlara göre seçilen alanlarda şehrin rengine, dokusuna, dokusuna ve kültürel yapısına göre mimari ve statik projelerin çizilmesinde fayda olduğunu kaydeden Prof. Türkiye’deki üniversitelerimizde deprem konusunda farklı konularda uzman bilim insanları fikirlerini il komisyonları şeklinde ortaya koyarak hem devlete hem de halka yol göstersinler, kısacası bilim konuşsun, nereye yerleşeceğimize onlar karar versin. Devlet de bilimin ışığında ilerliyor, her türlü afete dayanıklı kalıcı konutlar yapsınlar” diye konuştu. ‘BAĞIMSIZ TESİSLER OLUŞTURULMALI’ İnşaat Yüksek Mühendisi Prof. Bölge inşaat mühendisliği ile ilgili uygulama problemlerinin ön planda olduğunu ortaya koymaktadır.Beton kalitesi ve demir uygulamaları ile ilgili sıkıntıların olduğunu göstermektedir.Yapılan incelemelerde hasarın daha çok alüvyal zeminlerde olduğunu ve hasarın boyutunun büyük olduğunu görmekteyiz. uygulama hatalarından dolayı hasar artmıştır.Geçmişte tarım alanlarının yapılaşmaya açılmasının olumsuz etkileri.Bu yıkımda içmesuyu, kanalizasyon gibi altyapı tesisleri de etkilenmiştir.Kentin toparlanması nedeniyle zaman almaktadır.Bu tesisler yapılırken Daha kompakt, bağımsız tesisler kurulmalı, meslek odalarının bir Kentleşmede yerel ve merkezi yönetimler birlikte çalışıyor.” su uzmanı Prof. Dr. Celalettin Şimşek ise, “Bölgede büyük bir tahribat yaşandı. Yer altı tesisatları, kanalizasyonlar, akaryakıt istasyonları, çok sayıda kimya üretim fabrikası ve atölyesi yıkıldı. Maalesef birden fazla su perişan oldu.” Bunlar düz bir ovadaydı. Bu düz ovalar aynı zamanda ‘alüvyal akifer’ dediğimiz yer altı suyu sağladığımız alanlar. “Yıkım sonrası yer altı sularının kirlenme riski vardı. Bu da depremin neden olduğu kayıplardan biri” dedi.
“İnsanoğlu ovaları tarım, yüksek yerleri yerleşim yeri olarak planlamıştır” diyen Prof. Dr. Şimşek, “Son 50 yılda bu durum değişti. Bundan dolayı büyük bir riskle karşı karşıya kaldık. , yeni yapılaşma için kayalık tabanlara yönelmeliyiz.Düz ovaları tarım için ayırmak zorundayız.Bu tahribat büyük hasara yol açmıştır.İçme suyu tesisatları harabe durumda.Şu anda yeterli su veremiyoruz.Hatay şehir ovada yer alır.Burası bir çöküntü alanıdır.Dereler yıllarca buraya çakıl,kum ve kil taşımıştır.Gevşek bir malzemenin bulunduğu çöküntü bir alan.Gevşek bir yer olduğu için şehirleşmeye uygun bir alan değildir. Ayrıca burası sel açısından riskli bir yer bu nedenle konusunda uzman kişilerle yeni kentleşme alanları oluşturulmalıdır.